Öğrenci Ve Aile İlişkisi

ÖĞRENCİ VE EBEVEYN İLİŞKİLERİ

Günümüz dünyasında artan nüfusla ve çoğalan iş dalları sebebiyle sınavlar, değerlendirmeler, mülakatlar her an, her yerde bireyin karşısına çıkmakta ve rakiplerle yarışarak belli bir puan ve sıralama elde etmeden de bir noktaya gelmek mümkün olmamaktadır. Bu süreçte öğrenci-öğretmen-veli çarkının doğru bir şekilde işlemesi de öğrencinin yapabileceğinin en iyisini yapabilmesi adına destekleyici olmaktadır. Sınav maratonunda genellikle çatışma ve stres boy göstermektedir. Genellikle bu çatışmalar da en çok öğrenciyi yıpratmakta ve başarısına ket vurmaktadır. Bu yüzden de ailelere önemli görevler düşmektedir.

Sınav sürecinde öğrencinin zaten kendiliğinden var olan başaramama kaygısı azaltılmak isteniyor ve başarı hedefleniyorsa öncelikli olarak velilerin de  kaygılarından, sinir ve öfkelerinden kurtularak olumlu yönde düşünmeleri ve öğrencileri desteklemeleri oldukça önemlidir. Bu süreçte sorgulamak yerine ilgilenilmesi, başkalarıyla kıyaslamak yerine bireyin kendisiyle karşılaştırmalar yapılması öğrenciyi olumlu yönde güdüler. Sınav sonuçları demokratik bir şekilde önce olumlu yönlerden başlanılarak ve  eksikler de çözüm üretmek için değerlendirilerek öğrencinin kendine güveni ve başarma isteği artırılmalıdır. Ailece eksik olan konular hakkında analiz yapılarak bunun nasıl düzelebileceği hakkında fikirler ortaya konulmalıdır. Kızmak, cezalandırmak, öfkelenmek, küsmek, başa kakmak kaygının daha çok artmasına ve bireyin başarma inancının zayıflamasına neden olur. Bir konuda yasaklamalar yerine kısıtlamalar getirmek de başka türlü demokratik bir çözüm olmaktadır.

Sınav, evde bir olağanüstü hal sebebi olmamalı, olağan ve normal karşılanmalıdır. Aksi olduğunda bu, öğrencinin kendisinde daha fazla sorumluluk hissetmesine ve beklentinin artmasına sebep olur.  Eve misafir çağırmamak, evin içinde hiç bir yaşam belirtisi göstermemek, sınava girecek diye yemeği masasına kadar götürmek, yatağını toplamak, öz bakım durumlarıyla bizzat ilgilenmek ve sorumluluklarını üzerlerinden almak doğru bir tutum değildir.  Sınav sürecinde en çok maddi ve manevi yapılanların öğrenciye aktarılması yani başa kakılması psikolojik bir yıkıma sürükleyebilir, yetersiz ve beceriksiz algısı yaratabilir. Eğitim için yapılan harcamalar ve verilen emekler dile getirildiğinde bu durum kişiyi bastırmaya sebebiyet verecek ve kaygı giderek daha da  artacaktır.

Ebeveyn ilgisinin etkisi çocuğun yaşına göre azalıp şekil değiştirebilmekte ancak ebeveyn ilgisinin çocuklar ve ergenler üzerinde güçlü bir etki bıraktığını göstermektedir. Bir çocuğun ebeveyninin ilgisinden faydalanması için vakit hiçbir zaman geç değildir, her bireyin aile kavramına hayatının belli noktalarında az veya çok ihtiyacı vardır. Çeşitli nedenlerle ebeveyn ilgisi azalıp artsa da birey üzerinde daima olumlu bir etkiye sahiptir.