Unutkanlık ve Çözümü

UNUTKANLIK VE ÇÖZÜMÜ

Bilginin, yaklaşık bir saatte yüzde 56'sı, bir gün sonra yüzde 66'sı ve altı günün sonunda yüzde 75'i unutur. Hafıza bir insanın aklında tutabileceği birçok şeyden fazlasını kapsayan, çok farklı ve karmaşık bir süreçtir. Hafıza va hafıza işlemleri bu karmaşık
yapıların ürünüdür. Akılda tutulması gereken şeyi, hatırlama ve hafıza bankasında depolanan bilgiye ulaşma, birtakım stratejiler gerektirir. Öğrenilen bilginin hafızaya yerleşmesi Kodlama(coding), Depolama(storage), Ara-bul-geriye getir(retrieval) süreçleriyle gerçekleşir.

Eğer bireyde kalıtsal bir hastalık, tedavi gerektiren sağlık sorunu yoksa genel olarak herkeste kullanılmayan bilgiler unutulur. Örgütlenmemiş bilgilerin iyi yerleştirilmemesi, bilginin kullanılmaması, birey tarafından ilgi gösterilmeyen veya rahatsızlık veren bilgilerin unutulması kaçınılmazdır. Yeni yaşantılar edindikçe de birey eskileri unutulur.

Birey,  yeni bir bilgi öğrendiği zaman yeni sinaptik bağlantılarını oluşturmuş olur. Bu bağlantıları korumak için de bazı şeylerin yapılması gerekmektedir. Öğrenilenler bir başkasına açıklandığında veya anlatıldığında unutulmakta olan anılar tekrar harekete geçer, güçlenir, pekişir. Bu strateji belleği güçlendirir, etkin öğrenmeyi sağlar. Sürekli aynı şeyleri baştan sona tekrar etmek yerine  o konuyla ilgili ana fikirlerin, anahtar bilgilerin veya sözcüklerin  tekrar edilmesi gerekir. Kısa özet geçmeler de bu etkinliğe katkı sağlar. Sıklıkla yapılan deneme sınavları uzun süreli hafızayı geliştirir ve hafıza performansını olumsuz etkileyen stresten de korumaya yardımcı olur. Bireyi her an hazırda tutar ve bilgiyi kullanmayı sağlayarak unutkanlığı olabildiğince azaltır. Problem çözmek, kullanılacak doğru stratejiyi belirlemeyi ve ardından onu uygulamayı içerir. Kavramları birbiriyle karıştırmak, bireyi düşünmeye, yeni yollar aramaya zorlar ve öğrenilen bilgiyi hafızaya daha derin kodlar.

Birbirinden farklı şekillerde sunulduğunda bilgiyi hatırlamak, özellikle de görsel yardımlar bilgiyi düzenlemeye yardımcı olur. Yani bilgi ne kadar duyuya hitap ederse bilgi o kadar kalıcı olur. Öğrenilen bilginin anlamlandırılması ve mantıklı bir sırayla kodlanması da kalıcılığı olumlu yönde etkiler. Bilgiler kodlanırken detaya veya gereksiz bilgiye inmek yerine anahtar özellikler, kritik kazanımlar yapılandırılmalı. Karşıtlık da hatırlamayı kolaylaştırır, çağrışım kanallarını çoklaştırır. Karşıt bilgilerin ezberlenmesi daha kolaydır. Fikir, belirli şeyleri belirli bir yerle ilişkilendirmektir. Zor ve ezberlenmesi gereken bilgilerden akrostiş, hikayeler, senaryolar, şarkılar veya tekerlemeler yaratmak, Bilinenden bilinmeyene gitmek, bilinenle bilinmeyeni ilişkilendirmek, kendi özgün kodlama şemalarını oluşturmak unutmanın önüne geçen en büyük yollardan biridir. Bu süreçte ses kayıtları da oldukça etkili bir yöntemdir. Bir ses kaydedici kullanın. Bu yöntem, sesli bilgileri daha iyi ezberleyen insanlar için ciddi manada sonuç verir. Görselleştirmek, tablo oluşturmak, kavram haritaları ve zihin haritaları yaratmak, materyal tasarlamak da katkısı olan yöntemlerdir. Hafızayı geliştirici zeka oyunları oynamak, farklı düzey ve türlerde düzenli kitap okuma alışkanlığı kazanmak yine unutmanın en büyük düşmanları olarak araştırma sonuçlarıyla kanıtlanmıştır.

Öğrenmek istenilen malzemenin gözden geçirilmesi, ve nasıl düzenlendiğinin incelenmesi, konunun ana hatlarıyla düzenlenip orijinal kelimelerle yazılması, okunulan bilginin özetin neresinde yer aldığının akılda tutulması, örgütlenen her bölümle ilgili soru hazırlanmak,
içermektedir, hazırlanan sorulara cevap ararcasına okuma yapılmasını, sorulara cevap verdikçe bölümler arsındaki bağlantıların neler olduğunun anlaşılmaya çalışılması, her bölüm bitirilince birkaç kere tekrar edilmesini ve o bölümde hatırlanmasında zorlanılan kavramların farkına varılıp özellikle o kavramların gözden geçirilmesi, konunun ve bu aşamaların tam olarak yapılıp yapılmadığının gözden geçirilmesi unutmaya karşın hatırlamayı kolaylaştıran aktivitelerin başında sayılabilir.